10 yılı geride braktık...Güneş Ufuk’tan şimdi doğar diyerek başladık. 10 yıllık şerefli bir yolculuğun özellikle yeni nesil tarafından bilinmesi ve tanınması gerekmektedir. 

10 yıl önce atılan adım, dev bir gönüllülük hareketine dönüştü. 

Gençtik, harçlıklarımızla dergi çıkartmaya başladık. Bir baktık, Makedonya’nın genelinde teşkilatlanmışız. Gençlik kampları düzenledik, gençlerle dayanışma içinde olduk. Eğitime önem verdik, devamlı seminerler düzenledik, seminerlere katıldık. Özgür düşünceye önem verdik. Panel ve konferanslar düzenledik. Kalbimiz Türk milleti için attı, Türk dünyasını Makedonya’ya getirdik. 

Büyüdük, büyüdük ve en sonunda arkadaşlarımıza baskı yapılmaya başlandı. Tehditler aldık, dergimizin yayınlanmaması için ellerinden geleni yaptılar. Ama yılmadık! Burslar kesildi, işten atıldılar, başarılı olmamaları için genç arkadaşlarımızı engellediler. Susturmak istediler ama başaramadılar. Engelleri bir bir aşıp, 10 yıl içinde Ufuk Derneği’ne gönül ve emek veren arkadaşlarımız önemli yere geldiler, en önemlisi topluma yararlı birer birey olmayı başardılar. 

Ömrümüzden 10 yıl geçti ama ilk günkü heycan ve mücadele ruhu hala devam ediyor. Geride kalan bu 10 yılı ülkemizin ve Türk toplumunun yaşadıkları sorunları ve tehlikeleri bilmeden ve yorumlamadan anlamak mümkün değildir. 

Bu itibarla Ufuk Derneği’nin varlığı ne anlama geldiğini hala değerlendirmekte güçlük çekenler var ise kendileri adına üzgün olduğumu bildirmek isterim. 

10 yıl çabadır, çiledir, heycandır, inançtır, uyanıştır, sevdadır. 10 yıl büyük bir mücadele ruhudur. 

10 yıl alnımızın akı, gözümüzün nuru, vicdanımızın sesidir. 

Değerli dostlar 10 yıl iyice incelenip, analiz edildiğinde Makedonya Türk gençliğinin duruşu, fedakarlığı, azmi, enerjisi, mücadeleci ruhu, kendini geliştirme hevesi içinde olduğu ortaya çıkacaktır.

Üyelerimiz ile derneğimize emeği geçen tüm gönüllülerimize, her dostumuza, herkese çok çok teşekkür ederim.